Madam Bovary

 

"Aşk bazen ateşli bir intihardır."

Evli ama hayattan beklentileri hiç bitmemiş olan bir kadının öyküsü. Sevgiye muhtaç bir kadın. Okuduğu kitaplardaki güzel sevgilerle öyle çok doldurmuş ki kafasını gerçek hayattaki hiçbir sevgi tatmin etmiyor onu. Gerçek sevgiyi ararken ihtiraslarına, tutkularına yenik düşüyor, kendi ahlâkî değerlerine ters düşüyor.

Kocası Charles Bovary, karısını çok seviyor ama onu anlamıyor. Evet çok iyi bir eş ama karısının isteklerini, duygusunu,hayallerini anlamıyor. En çok da bu yüzden uzaklaştı kocasından belki de Emma Bovary. Belki de tek isteği anlaşılmaktı. Hayallerinin anlaşılmasını isterdi. Ama kocası onu tüm o geniş hayallerine rağmen bir eve hapsetti.

Yaşama bakış açıları, istekleri birbirinden ayrı iki insandı onlar. Emma hayalleriyle yaşayan, Charles sadece gerçek hayatta yaşayan biri. Kitap biraz da olsa bunu anlatıyordu; hayatı boyunca hayallerle yaşayan bir kadının gerçekler karşısındaki hayal kırıklığı, umutsuzluğu.

Madam Bovary, sıradan hayatında bir arayış içerisinde olan Emma Bovary adlı evli bir kadının başka erkeklerle yaşadığı ilişkileri ve gördüğü toplum baskısını anlatır. Kitabın ana karakterinin girdiği arayış, borçlarını ödeyemeyip bunalıma girmesi ve arsenik içerek intihar etmesi ile sonlanır.

Madam Bovary kitabı, tıpkı Halit Ziya Uşaklıgil’in yazdığı Aşk-ı Memnu ve Tolstoy’un yazdığı Anna Karenina romanlarında olduğu gibi toplumun kendisinden beklediği şekilde evlenen ancak mutsuz olan kadınların intiharını anlatır.

Madam Bovary romanının anlatmak istediği şey, toplumsal beklentilerin insanların hayatları üzerindeki baskısını ve insanların gerçek hayatla hayalleri arasındaki çatışmayı ele almaktadır. Emma'nın hayatı, toplumun kadınlardan beklediği rollerle, gerçek hayatın zorlukları arasında sıkışıp kalmasıyla örülüdür. Aynı zamanda, roman aşk ve tutku gibi kavramları da ele alarak, bu duyguların gerçek hayatta ne kadar yıkıcı olabileceğini göstermektedir.

Gerçekten okuma kültürüne sahip, birikimi olan her insanın okuması gereken bir kitap. Her bir karakter, her olay tamamen bizim yaşantımızdan. Mükemmel bir üslup, çok etkileyici bir kitap.

"Bazen insan bir kitapta kendisinin ta derinden hatıra gelen silinmiş bir hayale rast gelir ki bu, en ince hissinizi anlatıyor sanırsınız."

"Hiçbir şey yapmadan sakince yaşıyordu, ta ki duvarda bir çatlak olduğunu fark edinceye dek."